Yazının Son Güncellenme Tarihi 25/01/2024 by .
29.10.2022
Kira davaları sulh hukuk mahkemesinde görülen davalardır. Haberlerde kiracı ve kiraya veren arasında dava şartı olarak arabuluculuğa gidileceğinden bahsedilmiştir. Bu konuda henüz herhangi bir yasal düzenleme yürürlüğe girmemiştir.
Kira davaları basit yargılamaya tabi davalardandır. Dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin verilmesi ile dilekçeler aşaması biter.
Sulh hukuk mahkemelerindeki yoğunluğa bağlı olarak mahkemelerce duruşma günü verilir. Genelde davanın 2 ayda 3 ayda bitmesi gibi bir durum genelde söz konusu değildir. Ancak adliyesi çok tenha olan bir adliyede zikredilen sürelerde bitebilir. O da neredeyse imkansızdır diyebilirim. Sonuç olarak bu davanın süresi mahkemenin yoğunluğuna ve izinli hakim olup olmamasına bağlı olarak değişir. Davaya atanan esas hakim tayin olmuş, izinli vs ise yerine nöbetçi hakim bakar. Nöbetçi hakim ise usule etki edecek hiç bir işlem yapmaz. O gün vekil ile takip edilen davalarda avukatların davaya mazeret vermeleri rica edilir. Herhangi bir davanın hakimi 1 yıllık doğum iznine ayrılmışsa o dava 1 yıl uzamış demektir.
Bir diğer konu da kira davasının ne kadar sürmesi değildir. Her kiraya verenin kiracısını çıkarmak için geçerli veya hukuken yeterli sebepleri delilleri olmayabilir. Dava düzgün açılmayabilir. Düzgün takip edilmeyebilir. Yani davanın sonucunda kiracının çıkartılması yönünde karar çıkması da kesin değildir.
Evden çıkmak istemeyen kiracı
Kira sözleşmesi her halükarda 10 yıl sürmüşse kiraya veren tahliye isteyebilir.
Evden çıkmak istemeyen kiracı, kiraları düzgün şekilde ödemelidir. Eğer ev sahibi ihtiyacı için kiracıyı evden çıkarmak istiyorsa, ihtar çekmelidir. İhtardan sonra da yasadaki sürelere dikkat ederek davasını açmalıdır. Kiracıyı tahliye etmek için açılacak davada kiraya verek konut ve işyeri ihtiyacının samimi olduğunu ıspatlamalıdır. Yani her ihtar çekenin kiracıyı çıkarabileceğini düşünmek yanlış olur.
