Boşanma davaları, tarafların hem özel hayatlarını hem de sosyal konumlarını doğrudan etkileyen hassas süreçlerdir. Bu nedenle mahkemede açıklanacak bilgi ve belgelerin kimler tarafından erişilebilir olacağı konusu, hukuki güvenlik kadar kişisel mahremiyet açısından da önemlidir. Türk hukuk sisteminde davaların aleniyeti esastır; yani duruşmalar genellikle halka açıktır. Ancak boşanma gibi özel hayatın derinliklerine giren davalarda, tarafların korunması amacıyla gizlilik kararları verilebilir. Bu gizlilik yalnızca duruşma salonunu değil, dosya erişimini, tanık bilgilerini, MERNİS kayıtlarını ve hatta e-Devlet sistemindeki görünürlüğü de kapsayabilir. Özellikle koruma kararı bulunan durumlarda kişi bilgileri tüm resmi kayıtlarda gizlenebilir. Bu yazıda, boşanma davalarında gizlilik kararının kapsamı, sınırları, UYAP sistemi üzerindeki etkileri ve kişi güvenliğini sağlamaya yönelik uygulamalar hakkında detaylı bilgi bulacaksınız.

1. Davalarda Aleniyet İlkesi Nedir?
HMK madde 28 uyarınca duruşmalar ve karar bildirimi kural olarak alenidir.
Duruşmaya izleyici olarak her insan için katılım serbesttir.
Ancak mübaşir içeride kalabalık barındırmamak adına duruşma ile alakası olmayan veya taşkınlık çıkarma potansiyeli gördüğü izleyicileri çıkartmaya çalışabilir.Aleniyet, tarafların hukuk güvenliği için anayasal temellidir.
2. Gizli Duruşma Ne Zaman Yapılır?
Genel ahlak ya da kamu güvenliği gerektiriyorsa mahkemece re’sen ya da taraf talebiyle gizlilik kararı verilebilir.
Hakim bu kararı verirken gerekçesini esas kararla birlikte açıklar.
Gizlilik talebi önce gizli oturumda değerlendirilir.
3. Medeni Kanun Madde 184/6 Uyarınca
Boşanma davalarına özel olarak taraflardan birinin talebi üzerine gizlilik kararı verilebilir.
Tarafların toplumsal pozisyonu da değerlendirmede etkili olabilir.
4. Gizli Duruşmanın Sınırları
Duruşma gizli olsa bile tanık ifadeleri aynen tutanağa geçer.
Gerekçeli karar daima yazılır ve saklanır.
Kararın tebliği sırasında aile bireylerinin öğrenmesi hâlâ mümkündür.
5.Kişi gizliliği talebi
Koruma kararlarında ve benzeri durumlarda, özellikle kişinin güvenliği söz konusuysa, Türk hukuku bazı özel düzenlemelerle kişisel bilgilerin gizliliğini sağlar.

6284 sayılı kanun 8. maddesi 6. fıkrasına göre “Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.“
Kişi gizliliği talep edilmişse, davacı veya davalının MERNİS adresi ve kimlik bilgileri mahkeme dosyasında gizli tutulabilir.
- Kişi bilgileri yazılı vekalet, tanık isim ve adresleri yazılı delil listesi uyap üzerinde gizlenebilir. Tanık isim ve adresleri gizlense de kimin hangi beyanları verdiğine dair tutanak dosyaya girer
Bu tür bilgiler, sadece yasal olarak yetkili kişiler tarafından erişilebilir ve kamuya açık belgelerde yer almaz.
Amaç, kişilerin güvenliğini sağlamak ve mağduriyetin artmasını engellemektir.
Bu konuya dair özellikle Aile Mahkemeleri uygulamalarında hassasiyet gösterilir ve gerekli hallerde hakimler bu tür gizlilik tedbirlerini uygular.
Not: Adres gizliliği uygulanan kişi velayetini aldığı çocuğu okula verirken zorluk çekebilir.
Notlar :
Boşanma davasında “gizli tanık” uygulaması bulunmaz.
- Tarafların talebi olmasa dahi hakim dosya içeriğine göre kendiliğinden gizlilik kararı verebilir.
- Bazı tip gizlilik kararı uygulamalarında dosya içeriği e devlette görünmeyecek şekilde gizleme uygulanabilmektedir.
- Gizlilik kararı yoksa e devlet şifrenizi bilen biri girip UYAP vatandaş üstünden dosyalarınızı okuyabilir
- UYAP vatandaş sisteminde dosya gizleme butonu vardır. burdan kendi sisteminizdeki dosyalarınızı kendi sisteminiz bakımından gizleyebilirsiniz.
- UYAP vatandaş üzerinde gizli dosyalar kısmında gizlilik kaldırmak suretiyle dosyaları okuyabilirsiniz. Sistemde sizin tarafınızdan gizlenen dosya dosyanın diğer tarafları ve mahkeme görevlileri bakımından açık ve okunabilir olmaktan çıkmaz. Gizli dosya uygulaması sadece şifrenizi bilen meraklı birini bir müddet durdurmaya yarar.
- Boşanma olgusu nüfusa işler ve düşünceler kısmında kalır. Boşanmış olduğunuzu gizleyecek şekilde nüfus kaydınızın düşünceler kısmını yapılandıramazsınız. Ayrıca kadın bakımından her evlenme ve boşanma için ayrı kapalı kayıt oluşturulur. Her yeni soyad ve taşınılan kütük bakımından kapalı kayıt ortaya çıkar.
Aleniyet ilkesi ve gizliliğin sınırları HMK ve TMK’da açıkça belirlenmiştir.
❓ Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Boşanma davasında gizli tanık olur mu?
Hayır. Türk medeni yargılama sisteminde gizli tanık uygulaması bulunmamaktadır.
Duruşmalar her zaman gizli mi yapılır?
Hayır. HMK madde 28 gereği duruşmalar kural olarak alenidir. Ancak istisnai hallerde gizlilik kararı verilebilir.
Gizli duruşma talebi her durumda kabul edilir mi?
Hayır. Hakim, talebin yerindeliğini genel ahlak, kamu güvenliği ve tarafların korunması açısından değerlendirerek karar verir.
Tanık beyanlarını mektup şeklinde yazıp mahkemeye gönderse olur mu?
Hayır. Bu uygulama Almanya’da olsa da Türkiye’de yoktur. Tanığın adresinini olduğu yer mahkemesinde duruşma açılarak tanık dinlenir.
Gizli yapılan bir duruşmanın tutanakları gizli kalır mı?
Hayır. Tüm tanık beyanları tutanağa yazılır ve taraf avukatları ile ilgili kişilerce okunabilir.
Gizli duruşma yapılmasına rağmen bilgiler dışarı sızabilir mi?
Hâkim, gizli yargılama işlemleri sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgiliedindikleri bilgileri açıklamamaları hususunda uyarır ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı TürkCeza Kanununun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar ederek bu hususu tutanağa geçirir. TCK 285 Gizliliğin ihlali maddesine göre de Kanuna göre kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır. Aynı madde 1. fıkraya göre gizliliği alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Ceza için aleniyet unsuru arandığından ve ceza miktarları caydırıcı ağırlıkta olmadığından gizliliğin ihlali mümkün olabilir.
Gizlilik istiyorsam anlaşmalı boşanma daha mı uygun?
Evet. Özellikle olayların mahkeme kayıtlarına ve kamuya yansımasını istemeyen taraflar için anlaşmalı boşanma en pratik ve gizli yoldur. Çünkü ne dava dilekçesinde ne de protokolde taraflar arasında yaşananların yazılmasına gerek yoktur.
Koruma kararında kişi gizliliği nedir?
Koruma kararı sürecinde, kişinin güvenliği ve özel hayatının korunması amacıyla bazı kişisel bilgilerin mahkeme kayıtlarında gizli tutulmasıdır. Bu, mağdurun ve ilgili tarafların korunmasını sağlar.
MERNİS adresi neden gizlenir?
Kişinin ev adresi, özellikle şiddet, taciz veya tehdit gibi durumlarda, mağdurun güvenliği için gizlenebilir. Böylece kötü niyetli kişilerin fiziksel adres bilgilerine ulaşması engellenir.
Kişi gizliliği talebi nasıl yapılır?
Davacı veya davalı, mahkemeye yazılı veya sözlü olarak kişi gizliliği talebinde bulunabilir. Hakim, talebi değerlendirip uygun görürse ilgili bilgilerin gizli tutulmasına karar verir.
MERNİS adresi gizlendiğinde bu bilgi kimlerle paylaşılır?
Bu bilgi sadece yetkili mahkeme, savcı ve resmi kurumlar tarafından erişilebilir. Genel kamuya veya taraflardan olmayan üçüncü şahıslara açıklanmaz.
Kişi gizliliği talebi hangi durumlarda kabul edilir?
Genellikle şiddet mağdurları, tehdit altında olanlar veya özel hayatı korunması gereken kişiler için kabul edilir. Mahkeme, somut durumun gerekliliğini değerlendirir.
Kişi gizliliği kararının süresi ne kadardır?
Gizlilik kararı, koruma kararı süresince geçerlidir. Süre sonunda mahkeme yeniden değerlendirme yapabilir.
Kişi gizliliği talebi reddedilirse ne yapılabilir?
Talep reddedilirse, kararın gerekçeleri incelenerek itiraz yoluna başvurulabilir.
Siz de gizlilik kararı esas alınarak yargılama türütmek istiyorsanız bizi arayın.
Bazı örnek yargı kararları:
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/16788
Karar Numarası: 2016/9300
Karar Tarihi: 05.05.2016
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece 08.05.2015 tarihli duruşma gizli yapılmıştır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir(HMK m. 28/2.) Türk Medeni Kanununun 184/6. maddesinde ise boşanma davalarında taraflardan birinin istemi üzerineduruşmanın gizli yapılabileceği öngörülmüştür. Somut olaya gelince; tarafların duruşmanın gizli yapılmasına dair talebi bulunmamakla birlikte kamu güvenliği ve genel ahlakın kesin olarak gerekli kıldığı bir hal de mevcut değildir. Hal böyle iken duruşmanın gizli yapılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SOMUT: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2016
18. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/6905
Karar Numarası: 2012/8337
Karar Tarihi: 02.07.2012
MAHKEME KARARLARININ ALENEN TEFHİM EDİLMESİ GEREKTİĞİ
ÖZET: Mahkemece hangi gerekçeyle gizlilik kararı verdiğini de açıklamadan, gizlilik kararı verilmesinin koşulları bulunup bulunmadığını tartışmadan gizlilik kararı verip hükmü gizli tefhim etmesi doğru görülmemiştir.
Dava dilekçesinde, A. R.’nin, M. K.’nin oğlu olmadığının tespitiyle soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında babası görünen M. K.’nin gerçekte davacının babası olmadığını ileri sürerek soybağının reddini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden soybağının reddine dair davanın 19.3.2008 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında katılan M. T. vekilinin istemi üzerine 24.9.2008 tarihli oturumda Türk Medeni Kanununun 184/6. maddesi gereğince duruşmaların gizli yapılmasına karar verildiği, 2.11.2011 tarihli son duruşmanın da gizli yapıldığı ve aynı oturumda gizlilik kararı kaldırılmadan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa gerek Anayasanın koymuş olduğu yargılamanın açıklığı kuralı, gerekse H.U.M.K.nun 382. maddesi uyarınca, karar gizli olarak görüşülerek verilir ve alenen tefhim edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 28. maddesi uyarınca da kararların bildirilmesi alenidir. Kaldı ki mahkeme gerekçesinde belirtilen Türk Medeni Kanununun 184/6. maddesi boşanma davalarında yargılama usulüne duruşmaların gizli yapılmasına dair olup soybağına dair davalardaki yargılama usulü ise aynı Kanunun 284. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede belirtilen kurallar saklı kalmak kaydıyla soybağına dair davalarda H.U.M.K. uygulanır. H.U.M.K.nun 149. maddesi uyarınca duruşma herkese açıktır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir. Ne var ki davanın açıldığı ve gizlilik kararının verildiği tarihte H.U.M.K.nu yürürlükte bulunmaktadır. Bu kanunun 149. maddesine göre; yargılamanın kural olarak açık yapılması gerekir. Duruşmanın açık yapılmasının adap ve genel ahlaka hakikaten aykırı olduğu hallerde mahkeme, gerekçesini göstermek suretiyle yargılamanın gizli olarak yapılmasına karar verebilir. Mahkemece yukarda belirtilen hususlar dikkate alınmadan hangi gerekçeyle gizlilik kararı verdiğini de açıklamadan, gizlilik kararı verilmesinin koşulları bulunup bulunmadığını tartışmadan gizlilik kararı verip hükmü gizli tefhim etmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.