Düğünde takılan altınlar önceki yıllarda kim tarafından takılmış olursa olsun geline ait sayılırken yakın zamanda bir takım görüş değişikliklerine gidilmiştir. buna göre;
Kadına takılan altınlar, paralar vs her türlü maddi değer kadına aittir.

Erkeğe takılan ziynet eşyalarından kadın ziyneti niteliğinde olanlar erkeğe de takılsa kadına aittir. Damadın yakasına bilezik iğnelenmişse bu bilezik geline aittir. Erkeğe takılan gram altınlar, çeyrek altınlar gibi maddi değerler erkeğe aittir.
Sandığa konulan gram altın çeyrek altın veya para gibi değerler ‘taraflardan birine takılmadığı için’ eşit olarak paylaşılmalıdır. Sandığa konulan veya ortada gerili bir kurdeleye takılan bilezik, gerdanlık, küpe, yüzük gibi kadın ziynetleri de geline aittir.
Düğün yapılmamışsa da bekarlıktan getirilen veya evliyken alınan ziynet eşyaları olabilir. Miras kalan ziynet eşyaları olabilir. Nişanda veya kınada takılan ziynet eşyaları olabilir. Ziynet eşyası ne vakit ve ne sebeple alınmış olursa olsun kadına aittir. Eşine hibe etme amacıyla vermediği sürece, eşi tarafından alınan altınlarının iadesini dava edebilir. Altının iadesini isteyebilmek için düğünde takılmış olma şartı yoktur. Türkiye’de düğünde toplu altın takma adeti olduğundan dava, düğünde takılan altın iadesi davası olarak bilinmektedir. Altın davasının esas niteliği şahsi eşya iadesidir. Şahsi eşya olma niteliği de kadın süs eşyası olmasıdır.
Düğünde Takılan Altınların İadesin Davası Açmak İsteyenlerin Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Husus Nedir?
Ziynet eşyalarının iadesi için dava açılmadan önce düğün fotoğraflarının ve düğün videolarının güvenli bir yere alınması ve dava ile birlikte mahkemeye sunulması gerekmektedir. Bu nedenle evden ayrılan taraf her kim olursa olsun muhakkak düğün videolarının ve düğün fotoğraflarının birer örneğini almalıdır. Düğün videosu çekilirken de her türlü ihtimale binaen konuklardan bazılarının da çeşitli açılardan takılanları çekmesi önemlidir. Çünkü kimi davalarda video kayıtları incelendiğinde takı takılırken kameramanın konukları çektiği görülmüştür. Yine bazı durumlarda kamera kaydı için tutulan kişinin kayıtları kaybettiği görülmektedir. Kameramanın bilezik takanları çekip sandığa altılan altınları es geçtiği vakalar olabilmektedir. Veya gelinin ilginç yaka modelinde gelinlik giymesiyle takılan takıların gelinlik içinde görünmez hale geldiği bu nedenle taspit yapılamadığı vakalar olmaktadır. Bu nedenle düğün görüntülerinin çeşitli başka kişilerce çekilmesi, çekilen görüntülerin, evlilik kaç yıl sürerse sürsün, boşanmayla veya ecelle bitmesi halinde dahi evliliğin bitiminden itibaren 10 yıl boyunca saklanması önemlidir.
Öneri 1:Eşinizle kavga etseniz ve geri dönüşü olmayan bir yola girseniz dahi kızgınlıkla nişan ve düğün videolarını ve fotoğraflarını asla silmeyin. Eğer bir sinir anında evliliğe dair bir şeyi yok etmek isterseniz gelinliği tahrip edin, nikah cüzdanınızı tahrip edin. Zira nikah cüzdanının kimi muhitlerde otel kaydı haricinde bir önemi yoktur.
Öneri 2:Deprem ülkesi olan Türkiye’de düğün görüntülerini mail adresinizde, bulut hesabınızda ve ayrıca varsa kasanızda saklamanızı öneririm.
Öneri 3: Düğün videolarını bir çok yakınınıza mail olarak atın ve kopyaladığınız cd- usb diskleri bir çok kişiye dağıtın. Böylece düğün videosu ve görüntülerine erişemeseniz dahi tanıdıklarınızdan bu görüntüleri elde edebilrisiniz
Evlilik olağan şekilde yaşanıp tarafların eceliyle ölmesi halinde dahi edinilen mala düğün altınlarıyla katkı yapıldığına ilişkin bir iddia öne sürülecekse, mirasçıların katılma payı alacağı davaları gündeme geldiğinde yine bu düğün videolarının bilirkişi tarafından incelenmesi gerekebilecektir.
Öneri 4: Düğün yapılmamışsa da evliliğin boşanma veya ecelle bitmesi halinde altınlardan ötürü hak kaybına uğramak istemeyen kişi altınlar takılıyken çekilmiş fotoğraf ve videolarını saklamalıdır.