Nüfusta kapalı kayıt nedir?

Yazıyı dinle

Yazının Son Güncellenme Tarihi 17/02/2024 by .

Dava açan bazı arkadaşlar vukuatlı nüfus kaydında “kapalı kayıt” görünen kişilerin öldüğünü düşünerek bu kişilerin veraset ilamı için başvuru yollarını aramaktadır.

Kapalı kayıt illa ki bir kişinin öldüğü anlamına gelmez.

5490 sayılı kanunun 14. maddesine göre; “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.”

Yani kadın bir vatandaşın nüfusu evlendiği için kapanmış olabilir.

Bazen konsolosluğun kapalı kayıttan dolayı vize vermediği gibi haberler geliyor.

E devlete girince nüfus aile kısmında her türlü kayıt vardır. Mesela bir kadın 3 kez evlendiyse her evliliği ile kaydı kapanıp kütüğü taşındığından 3 ayrı kapalı kaydı vardır. Vya bir adam vaktiyle evlat edinilmişse bir ilk ailesinden bir de yenii ailesinden kayıtları vardır. 

Bir de nüfustaki harf kelime hatalarından kapalı kayıt sonucuna ulaşılabilmektedir. 

Kapalı kayıdın tek bir sebebi yoktur. Kapalı kayıt nedeniyle bürokrasi işlemlerinde sıkıntı yaşarsanız bir avukattan benzer sorun için araştırma yapmasını ve bir dava açmayı isteyebilirsiniz. Kapalı kayıdın tek bir sebebi  olmadığından buna dair kaymakamlıktan biraz daha detaylı bilgi getirdiğinizde avukatınız yardımcı olacaktır.

Nüfus kaydı düzeltilmesine dair dava ikametin olduğu yer mahkemesinde açılabilmektedir.

Evlenmelerde, boşanmalarda, evlat edinmelerde, Türk vatandaşlığından çıkarılma durumlarında da nüfus kaydı kapatılır. başka bir şekilde bu kişilerin nüfus kaydı açıktır. Muhtemelen kapalı kayıt yazan kişiler hayattadır.

Davada kullanmak için kapalı kayıtlı kişilerin ayriyeten nüfus kayıtlarının çıkarılması halinde konu açıklığa kavuşacaktır.

İsim değişikliği davalarında da nüfus kayıtları kapalı ise, bu kayıtların açılması gerekebilmektedir.

Örnek karar:

T.C.
Yargıtay
18. Hukuk Dairesi

Esas No:2009/13665
Karar No:2010/609
K. Tarihi:25.1.2010

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, ilk kaydının yapıldığı İnebolu nüfus kütüğünde soyadının “ Surat” olarak kayıtlı olduğunu, daha sonra İstanbul Bü-yükçekmece Nüfus Müdürlüğüne nakil yaptırdığını, buradaki kayıtlarda soyadının “Sürat” olarak geçtiğini, İnebolu’daki kaydında “Surat” olan soyadının “Sürat” olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının İstanbul ili Bakırköy ilçesindeki nüfus kaydında “Surat” olan soyadının “Sürat” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

İlginizi çekebilir:  Senetle ıspat zorunluluğu nedir? Neden muhakkak ödemeye dair yazı almalıyım?

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının, K. İli İ. İlçesi Ç. Köyü Cilt no:.. Hane no:….. ‘de soyadının Surat olarak kayıtlı olduğu nakil ile İ… İli B…. İlçesi Z… Mahallesi Cilt no:…..Hane no:…..ya gitmekle İ…. İlçesindeki kaydının kapatıldığı ve yeni kaydında soyadının Sürat olarak yazıldığı, yer değiştirme tutanağında soyadının Sürat olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. Maddesinde, “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soy bağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” Hükmü yer almaktadır. Davacının düzeltilmesini istediği soyadı kapalı kayıt olan İnebolu’da ki nüfus kaydında yazılı olan soyadı olup kapalı kayıt üzerinde herhangi bir düzeltme yapılamayacağından bu yöndeki istemin reddi gerektiği gibi mahkemece düzeltmenin istem olmadığı halde ve Bakırköy’deki soyadı zaten Sürat olduğu da göz ardı edilerek B. İlçesi Z.M..Cilt no:.. Hane no:…..’da S olan soyadının S olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

Esas Numarası: 2011/18-784

Karar Numarası: 2012/288

Karar Tarihi: 11.04.2012

NÜFUS KAYDINDAKİ KIZLIK SOYADININ TASHİHİ DAVASI

KIZLIK NÜFUS KAYDININ AÇILMASI TALEBİ

YENİ BİR SEBEP ORTAYA ÇIKTIĞINDA KAPALI KAYDIN YENİDEN AÇILMASI

EVLİLİKTE KADININ SOYADI

ÖZETİ: Dava, nüfus kaydındaki kızlık soyadının tashihi isteğine ilişkindir. Yeni bir sebep ortaya çıktığında kapalı kaydın yeniden açılacağı ve kişisel durumda meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği belirtildiğine göre, dosyada bulunan ve mahkemece değerlendirilen delillerin yasanın belirttiği anlardan haklı nedenler oluşturduğu Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenmiştir.

Öyleyse, davacı yönünden 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 14/2.maddesi uyarınca kapalı olan kızlık nüfus kaydının açılması ve isteği doğrultusunda soyadının “Aşkın” olarak düzeltilmesi için yeni bir sebebin var olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

İlginizi çekebilir:  Muris muvazaasının varlığıa hükmedilmeyecek hallerden biri: Minnet duygusu ile yapılan satış

DAVA: Taraflar arasındaki “Soyadı Tashihi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 11.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 08.07.2010 gün ve 2010/223 E.-2010/308 K. sayılı kararın incelenmesi davalı İdare Temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 20.01.2011 gün ve 2010/13944 E-2011/316 K. sayılı ilamı ile;

( … Davacı vekili, dava dilekçesinde evli olup eşinin G. soyadını kullanmakta olan davacının bekarlık hanesindeki “Aşgın” olan soyadının “Aşkın” olarak değiştirilmesini istemiştir.

Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası A.R.A. hanesinde kayıtlı iken 19.01.1973 tarihinde evlenerek haneden ayrılması üzerine Aşgın soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14.maddesi; “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir.”

Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmündedir.

Yasada yer alan bu hüküm ilgilinin açık kaydında zaman içerisinde yapılmış olan değişikliklerin kapalı kaydın açılmasından sonra bu kayda işlenmesi ile ilgilidir. Yasanın bu hükmünü yanlış yorumlayarak kapalı kayıttaki bilgileri değiştirecek mahiyette değişiklik yapılması mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece evlenmesi nedeni ile nüfus kaydının halen kapalı olduğu dikkate alınarak bekarlık hanesindeki soyadının değiştirilmesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir… ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, nüfus kaydındaki kızlık soyadının tashihi isteğine ilişkindir.

Davacı vekili,davacının evlenmeden önceki kızlık soyadının “Aşkın” olmasına rağmen, nüfus kaydında “Aşgın” olarak yazıldığını, bu durumun hayatında karışıklığa yol açtığını ileri sürerek, kızlık soyadının “Aşkın” olarak düzeltilmesini istemiştir.

Davalı Nüfus İdaresi, evlenme ile kızlık  nüfus kaydının kapatıldığını kapalı kayıtta düzeltme yapılamayacağını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece, davacının sunduğu belgeler ve uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı İdare temsilcisinin temyizi üzerine Özel Dairece metni yukarıya başlık bölümüne aynen alınan gerekçelerle karar bozulmuş,Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararı davalı İdare temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

İlginizi çekebilir:  2023 - 2024 yılı avukatlık asgari ücret tarifesi

Bilindiği üzere 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 14.maddesinde yer alan;

Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir.”

hükmü ile evlenme ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir.

Aynı maddenin 2.fıkrasında da:

“Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir. “

şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir.

Nüfus Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20.maddesi de benzer düzenlemeyi öngörmektedir.

Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında bu hükümler de gözetilerek, mahkeme kararının, 14.maddenin 2.fıkrasının 2.cümlesinde yer alan kaydın yeniden açılmasını gerektiren yeni bir sebep olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu öncelikle tartışılmıştır.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187.maddesi;

“Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir…”

Hükmünü içermektedir.

Bu hükümde de belirtildiği gibi evli olan kadın isterse kocasının soyadı yanında kızlık soyadını kullanabilir. Kadının kızlık soyadını isteği halinde her an kullanması söz konusu olabileceğine göre,bekarlık hanesindeki kayıtta yapılan hataların düzeltilmesi de mümkün olmalıdır.

Öte yandan, kayda göre nüfusa tescil tarihi olmayan ve 05.04.1946 doğum tarihli davacının dosyaya sunduğu eski tarihli nüfus hüviyet cüzdanında, 1965 tarihli lise diplomasında, 1977 tarihli tapu senedinde ve lisans diplomasında soyadının “Aşkın” olduğu, davacının anılan soyadını kullandığı görülmektedir. Davacının gerektiğinde kullanabileceği lisans diploması, lise diploması gibi belgelerle nüfus kaydındaki soyadının farklı oluşunun dahi, yaşantısında karışıklığa neden olacağı açıktır.

Her ne kadar, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 14.maddesinin 1.fıkrası kapalı olan kayıtta düzeltme yapılamayacağını düzenlemişse de, 2.fıkrasında yeni bir sebep ortaya çıktığında kapalı kaydın yeniden açılacağı ve kişisel durumda meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği belirtildiğine göre, dosyada bulunan ve mahkemece değerlendirilen delillerin yasanın belirttiği anlardan haklı nedenler oluşturduğu Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenmiştir.

Öyleyse, davacı yönünden 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 14/2.maddesi uyarınca kapalı olan kızlık nüfus kaydının açılması ve isteği doğrultusunda soyadının “Aşkın” olarak düzeltilmesi için yeni bir sebebin var olduğunun kabulü gerekir.

Bu nedenle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davalı İdare temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 11.04.2012 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

Değerlendirme post

Paylaş:

Daha Fazla Yazı

Mesaj Gönderin

samsun avukat ayşe deniz oral boşanma avukatı

Hukuki sorunlarınızda yanınızdayız

Çalışma Alanları