Ailenin ekonomik varlığının korunması davası nedir, hangi koşullar altında açılır?

Yazıyı dinle

Yazının Son Güncellenme Tarihi 18/01/2024 by .

Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.

Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

Yani mahkeme kararıyla eşlerin bazı belirli mallar üzerinde satış yapması diğer eşin rizasına bağlanabilir bunun için ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğunun ıspatı, hakimce malvarlığı değeri belirlenmesi gerekir. Sınrılanması istenen malların tüm bilgileri dava dilekçesinde belirtilmelidir ve mahkeme ölçülülük ilkesine göre sınırlandırma konusunda bir değerlendirme yapmalıdır. Koşullar değiştiğinde sınırlandırma kaldırılabilir.

Evlilik birliği sürerken tarafların birbirlerini bir şekilde dava ettikten sonra araları açılmadan evliliği devam ettirmeleri pek olası olmadığından çok fazla rastlanan bir dava çeşidi değildir.

İlginizi çekebilir:  Aile konutu nedir ?

Aile konutu şerhi davası şekilde konulabilrken, bu maddeye göre davasız işlem yapılamaz.

Örnek içtihat

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2010/21219

Karar Numarası: 2010/21853

Karar Tarihi: 23.12.2010

ÖZETİ: Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilebilmesi için, ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesi zorunludur. Bu koşulların varlığı halinde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların istemde bulunan eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Taraflar arasında görülmekte olan bir boşanma davası bulunmamaktadır. Gerek işbu dosyadaki gerekse reddedilen vesayet davasındaki delillerden davalının evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşılmaktadır.

Taşınmazların değerleriyle ilgili bir araştırma yapılmadığı gibi, evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçü de tespit edilmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, davalıya ait taşınmazların değerleri konusunda gerektiğinde bilirkişiden görüş almak, belirlenen değerlere göre, evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün kapsamını ve gerektirdiği ölçüyü tespit etmek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar vermek gerekir.

İlginizi çekebilir:  Manevi tazminat

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Türk Medeni Kanunu’nun 199.maddesi gereğince tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilebilmesi için, ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesi zorunludur. Bu koşulların varlığı halinde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların istemde bulunan eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Taraflar arasında görülmekte olan bir boşanma davası bulunmamaktadır. Gerek işbu dosyadaki gerekse reddedilen vesayet davasındaki delillerden davalının evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalının tasarrufunun davacının rızasına bağlanması gerektiği esas itibarıyla doğrudur. Ancak, mahkeme davalıya ait tüm taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisini sınırlamıştır. Taşınmazların değerleriyle ilgili bir araştırma yapılmadığı gibi, evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçü de tespit edilmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, davalıya ait taşınmazların değerleri konusunda gerektiğinde bilirkişiden görüş almak, belirlenen değerlere göre, evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün kapsamını ve gerektirdiği ölçüyü tespit etmek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar vermek gerekirken, açıklanan husus gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

İlginizi çekebilir:  İddet müddeti nedir?

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Değerlendirme post

Paylaş:

Daha Fazla Yazı

Mesaj Gönderin

samsun avukat ayşe deniz oral boşanma avukatı

Hukuki sorunlarınızda yanınızdayız

Çalışma Alanları