OTOPARKA BIRAKILAN ARAÇLARDA OTOPARKIN SORUMLULUĞU

1-Otopark işletmecisi aracın çalınmasından ve hasar görmesinden sorumludur. Araçtan kaybolan eşyalardan sorumlu değiliz şeklinde yazı asmaları bir şey değiştirmemektedir. Otopark işletmesi aracın ve araç içindeki eşyaların güvenliğini sağlamak mecburiyetindedir.

2-Benzer şekilde AVM otoparkı, hastane otoparkı. lokanta otoparkı gibi bir işletme tarafından işletilen otoparkta meydana gelen hırsızlık (araba içinden eşya çalışnması veya arabanın çalınması) Arabanın hasar alması gibi durumlarda sorumludur.

4-Araç otoparka değil, lokantanın valesine verilmiş, vale tarafından otopark tarzında bir alana değil yola park edilmiş olsa dahi vale çalıştıran yerin çalınan arabanın zararının tazmin mecburiyeti bulunmaktadır.

Yargıtay (Kapatılan)17. Hukuk Dairesi  2009/3685 E.  ,  2009/8160 K.

Davacı vekili, müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu aracın, davalı şirket tarafından işletilen lokanta önüne diğer davalının park etmek için anahtarını aldıktan sonra çalındığı, araç bedelinin sigortalıya ödendiği, ancak ödenen tazminatın rücuan tahsili için davalılar alyhine yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek,itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı şirket vekili, müvekkili ile diğer davalı arasında işçi, işveren ilişkisi bulunmadığını, otopark hizmeti verilmediğini, davanın reddini savunmuştur.

Davalı … vekili, davacının kusurlu davranarak aracını otopark yerine lokanta önüne park ettiğini, müvekkilinin kusurlu olmadığını, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplana kanıtlara göre, davalılar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunun kanıtlanamadığı, çalınan yerin otopark değil, umuma ait yol olduğu ve aracın çalınma şeklinin hırsızlık olmayıp, emniyeti suistimal olması nedeniyle zararın teminat dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.

Davacı tarafından kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalanan aracın, davalı şirket tarafından işletilen lokanta önüne, yine diğer davalı lokanta çalışanı tarafından park edildikten sonra çalındığı iddia edilmiştir. Davalı şirket ise, otopark hizmeti vermediklerini ve davalı …’nun şirket çalışanı olmadığını bu nedenle sorumlu tutulamayacaklarını savunmuştur.

Sigortalı aracın lokanta önüne davalı … tarafından park edildikten sonra çalındığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı …’in, şirket çalışanı olup olmadığı ve şirket ile sigortalı arasında vedia(saklama) akdi kurulup, kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

İlginizi çekebilir:  ‘’ÜRÜNLERİMİZDE DEĞİŞİM VE İADE YOKTUR’’ uyarısı geçerli mi?

Mahkemece, her ne kadar, aracın emniyeti suistimal suretiyle çalındığı, bu nedenle teminat kapsamı dışında bir ödeme yapıldığından, ödenen tazminatın davalılardan rücuan talep edilemeyeceği de gerekçe olarak gösterilmiş ise de, emniyeti suistimal suçundan söz edebilmek için, aracı ya da anahtarı teslim alan kişi tarafından çalınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, bu durumdan söz edilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, mahkemenin bu gerekçesi yerinde bulunmamıştır.

Mahkemece, vedia akdinin oluşmadığı, aracın otoparktan değil yoldan çalındığı bu nedenle davalıların sorumlu tutulamayacağı yönündeki davalı savunmasına itibar edilmiştir. Oysa, sigortalı araç, malikinden davalı … tarafından teslim alınmış ve lokantanın önüne park edildikten sonra çalınmıştır. Davalı lokanta işleteni şirket, her ne kadar …’in kendi çalışanı olmadığını, otopark hizmeti verilmediğini savunmuş ise de, olaydan hemen sonra alınan beyanlarda, sigortalı malik, aracını her zamanki gibi lokantada çalıştığını bildiği …’e teslim ettiğini beyan etmiş, … de aynı şekilde lokantada otopark görevlisi olarak çalıştığını, gelen müşterilerin araçlarını park ettiğini ifade etmiş, yine lokantada sorumlu müdür olarak çalışan …da, …’un lokantada çalıştığını ifade etmiştir. Olaydan hemen sonra alınan ve birbiri ile uyumlu bu beyanlar karşısında,

uygulamasına sıklıkla rastlandığı üzere, her ne kadar aracın park edildiği yer otopark değil yol üzeri ise de, lokanta işleteni şirketin, gelen müşterilerine otopark hizmeti verdiği, müşterilerine verdiği bu güven nedeni ile araç anahtarını teslim alıp, araçları park ettikleri ve sonra yine teslim ettikleri, bu nedenle müşteri ve şirket arasında BK’nun 463 ve devamı madde lerinde düzenlenmiş olan vedia (saklama) sözleşmesi kurulmuş olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu durumda, davalı şirketin saklama borcunu yerine getirmediğinden sorumlu tutulması gerekir. Açıklanan nedenlerle davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

İlginizi çekebilir:  Devre mülk sözleşmesi iptali ve senet iptal işlemleri nasıl yapılır?

Yargıtay (Kapatılan)17. Hukuk Dairesi  2012/13734 E.,  2012/13888 K.
“Davacı vekili; Müvekkiline kasko sigortalı aracın dava dışı … tarafından davalı tarafından işletilen otoparka kapıları kilitlenmek suretiyle park edildiğini, aracın otoparkta iken çalındığını, aracın piyasa rayiç değerinin 13.500,00 TL olarak tespit edildiğini ve 01.09.2008 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek, 13.500,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, aracın anahtar kullanılmak suretiyle açılarak çalıştırıldığının ve otoparktan götürüldüğünün tespit edildiğini, hiçbir şüpheli hareketi olmayan anahtar ile çalıştırdığı araca binerek giden şahsı güvenlik görevlilerinin hırsızlıktan dolayı alıkoymalarının beklenemeyeceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında vedia ilişkisi bulunduğu kabul edilerek otopark işleteninin zarardan sorumlu olduğu, davacının ücret tahsili yapılmayan saatte aracını otoparkta bulundurmasının zararı üstlenen davalı işleticinin durumunu ağırlaştırdığı, bu nedenle tazminattan BK.’nun 44. maddesi gereğince %25 oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile 10.125,00 TL tazminatın ödeme tarihinden
itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan
tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği bedelin, zarara sebebiyet veren üçüncü şahıstan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,”

Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2007/9074 E.  ,  2007/13487 K.

“Davacı, davalının işlettiği açık otoparka otopark fişi almak suretiyle park ettiği aracının bagajına daha güvenli olduğunu düşünerek el çantasını koyduğunu, 1 saat sonra geldiklerinde aracın arka camı kırılıp bagajdan el çantasının alınmış olduğunu gördüklerini, otopark görevlisinin çantayla kaçan birisini gördüğünü ancak yakalayamadığını söylediğini,durumu polise bildirdiklerini, çantanın içinde kredi kartlarının olduğunu ve iptal edilene kadar kullanıldığını, bunun bir kısmının ödemek zorunda kaldığını, çantasında mevcut olan eşyalarla birlikte toplam 4.227,00 YTL zararı olduğunu ileri sürerek olay tarihinden faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı, otoparkın açık otopark olup güvenlik garantisi verilmediğini, araç sahiplerinden anahtar alınmadığını, alınan ücretin işgaliye bedeli olup otopark fişi üzerinde “otoparkta oluşabilecek zararlardan sorumlu olmadıkları“ şerhinin olduğunu, istenen bedellerin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, otopark fişinde işgaliye bedeli ibaresinin olduğuna, şirketin zarardan sorumlu tutulamayacağına, davacının aracı bırakırken içinde hangi eşyaların olduğunu bildirmediğine ve davalının emanetçi sıfatının olmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı aracının, dosyada mevcut otopark fişi ile davalının açık otoparkına bırakıldığı sabittir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile otopark görevlisinin beyanından, olay günü araç camının kırılarak içinden el çantasının çalındığı anlaşılmaktadır.Davalı her ne kadar otopark fişi üzerinde oluşabilecek zararlardan sorumlu olmayacakları şerhinin olduğunu bildirerek zarardan sorumlu olmadıklarını ileri sürmüş ise de; bu şerhin olması davalının otoparkına park edilen aracların, yapılan park nedeniyle davalının güvenle saklama ve özen borcunu ortadan kaldırması için yeterli bir durum değildir. Davalı işyeri sahibi, kendisine güvenerek gelen müşterilerini her türlü tehlikeye karşı korumak üzere gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda olup, bunu yapmadığı takdirde meydana gelen zarardan sorumludur. Ancak, davacı da, açık otoparka park ettiği aracının içine park etmenin amacını aşar tarzda para, kredi kartları ve kıymetli eşyalarının bulunduğu çantayı bırakmakla kendisi de zararın oluşmasına katkıda bulunmuştur. Hal böyle olunca, davacı da zarardan BK. 96 maddesi uyarınca sorumludur. Ne var ki BK. 98 maddesi delaletiyle aynı yasanın 44. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, zarara uğrayan zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlarla zararı meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödenmesinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hakim tazminat miktarını hafifletebilir.”

5/5 - (1 vote)

Paylaş:

Daha Fazla Yazı

Mesaj Gönderin

Whatsapp danışma için tıklayın