Eşler Arasında İşlenen Suçların Boşanma Davası Yönünden Etkileri

Eşler arasında TCK bakımında suç olarak kabul edilen bir çok eylem yaşanmaktadır. Bunlardan bir kısmı adli makalara yansımakta bir kısmı da adli makamlara yansıtılmamaktadır.

Boşanma süreci hem eşler arasındaki boşanma davaları, ziynet eşyası iadesi davaları, mal rejimi tasfiyesi davaları gibi hukuk davalarını kapsadığı gibi eşler arasındaki ceza davalarını da kapsamakta olan karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle eşler arasında işlenen suçlar konusunda uzman bir avukat vasıtasıyla boşanma işlemlerinizi takip etmeniz gerekmektedir.

Bu suçlara dayanarak boşanma talep edebilmek için bu suçlardan ötürü karakola başvurma veya savcılığa şikayette bulunma şartı yoktur.

Boşanma davasına esas alınacak suç da teşkil eden eylemlerden ötürü şikayette bulunulmuş olup da şikayet sonradan geri çekilmişse dahi bu eylemden ötürü boşanma istenebilir. Yani şikayetten vazgeçme boşanma sebebi olma halini etkilemez.

Bu suçların işlenmesi ve işlenme tehditinde bulunulması dahi uzaklaştırma kararı almak için yeterlidir.

Eşler arasında EN SIK işlenen suçların boşanma davası yönünden etkilerini inceleyeceğiz

Zamanaşımı ve Af

Boşanmaya dair her sebep esasında zamanaşımına bağlıdır. Bu nedenle çok eski vakılara dayanılarak boşanma talep edildiğinde bu vakıalar hükme esas alınmaz. Tarafların arasındaki çok eski olaylar tarafların arasındaki ilişkinin gelişimini anlatmak için dilekçeye yazılabilir ama bunlara dayalı kusur takdiri ve tazminat takdiri beklenmemelidir.

Samsun boşaanma avukatı

Önemli:Boşanma davalarında hak düşürücü süreye dayalı vakıalar olduğu gibi zamanaşımı değerlendirmesine tabi vakıalar da vardır. Örneğin zina veya hayata kast nedeniyle boşanma davası açılacaksa davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Boşanmaya dayalı vakıalar gerçekleştikten sonra af kabilinde olayların yaşanmamış olması da gerekir. Örneğin taraflar evlilik birliğine kaldıkları yerden devam edebiliyorlarsa, beraber tatillere çıkabiliyorlarsa, birbirlerine hediyeler alabiliyorlarsa, yani af kabilinde davranışlar gerçekleşiyorsa bu vakıaya dayanarak dava açamazlar.

Olan olaydan sonra diğer eş affetmiş görünüp evlilik birliğine devam ediyor, ancak ihanet, hakaret gibi boşanmaya sebep gösterilebilecek olayı sürekli yeniden gündeme getiriyorsa kusurlu duruma düşebilir. Bu nedenle affedilmez bir olay yaşandığında zaman geçirmeksizin delillerinizi toplayın ve davanızı açın.

Eşlerden biri diğerinin 3. kişilere karşı işlediği suçunun sabıkasına dayanarak boşanma davası açabilir. Suç işleme nedeniyle boşanma davası açılacaksa eşinin küçük düşürücü bir suç işlemiş olması ve davanın kesinleşmiş olması gerekir. Küçük düşürücü suç sabıkasından ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Yani hak düşürücü süre yoktur. Birlikte yaşama beklenemeyecek kadar ağır olaydan sonra evlilik birliğinin devam etmiş olması mahkemenin takdirini etkileyebilir. Yani birlikte yaşama imkansız değil şeklinde görüş oluşur.

Sonuç olarak evlilik devam ederken işlenen suçtan ötürü sabıka oluştuktan sonra evliliğe devam etmek istemiyorsanız vakit geçirmeden davanızı açın.

Hırsızlık Suçu

TCK madde 167 ye göre eşler arasında, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadığı sürece, yağma ve nitelikli yağma suçları hariç cezaya hükmolunmaz. Mahkemece ayrılık kararı verilmişse de(boşanma değil) işlenen hırsızlık suçunda yarı oranda ceza verilir. Yani buna göre eşinin cebinden para alan kadın cezalandırılmaz. (bu husus çocuklar ve evlatlıklar için de geçerlidir.)

Hırsızlık suçundan ötürü her ne kadar TCK gereğince cezaya hükmedilmese de bu eylem boşanma davasında boşanma sebebi olarak gündeme getirilebilir.

Güven sarsıcı davranışlar boşanma sebebidir. Eşe karşı hırsızlık yapılması da güven sarsıcı bir davranıştır. Bu nedenşe eşler arasında hırsızlıktan ötürü boşanma davası açılabilir.

NOT:Hırsızlık konusu mal veya değer için boşanma davasında para talep edilemez. Bu asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gereken ayrı bir davadır. Harçlandırılması gerekir. Boşanmanın ferilerinden değildir. Bu konuda aile mahkemesi görevsizdir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2016/1271 K. 2016/13202 T. 27.9.2016 sayılı kararına göre

Mahkeme, tarafların dilekçeler teatisi aşamasında dayanmadıkları vakıaları kendiliğinden inceleyemez. Dilekçeler teatisi aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıalar boşanma sebebi olarak da kabul edilemez ( HMK m. 141 ). Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde erkeğin kendisini hırsızlıkla itham ettiği vakıalarına dayanmamış olup, davacı-davalı kadın tarafından iki haftalık yasal süreden ( HMK m. 136/1 ) sonra verilen cevaba cevap dilekçesinde dayanılan vakıalar da usulüne uygun ileri sürülmediğinden dikkate alınamaz. Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen hırsızlıkla itham etme vakıası, davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenemez. Davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerden davacı-davalı kadının da eşine ait iş yerinin kasasından izinsiz para almak suretiyle eşinin güvenini sarstığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Açıklanan sebeple davalı-davacı erkeğin karşı boşanma davasının da kabulüne karar vermek gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.”

Eşlerden biri, evlilik devam ederken başka bir insana karşı hırsızlık suçunu işlerse bu küçük düşürücü suçlardan olduğundan TMK 163 gereği küçük düşürücü suç işlemeden ötürü boşanma davası açılabilir.

İlginizi çekebilir:  Nikahta belirlenen mehirin dava edilmesi

Darp Suçu

TCK 86 uyarınca düzenlenen kasten yaralama suçu eşler arasında işlendiğinde verilecek ceza yarı oranda arttırılır. Bu tabloya göre basit yargılama kapsamında bir suçtur. Yani soruşturma aşamasında suçu delillendirebilirseniz duruşma açılmaksızın ceza verilir.

Darp suçu ile ilgili suç duyurusunda bulunulmuş olsun veya olmasın, darp raporu olsun veya olmasın boşanmadavası açılabilir. Darp raporu olmadığı takdirde şahitlerle ispatta bulunulması gerekir.

Sadece bir darp raporu alınmışsa ve eylemi yapan eş bundan ceza almışsa, bu dökümanlara dayanılarak boşanma davası açılabilir. Aleyhinde dava açılan eş darp eylemi ile ilgili yeterli bir savunma yapmazsa veya hiç savunma yapmazsa bu dökümanlarla dava kabul edilip tazminat alınabilir. Yani eşinden dayak yiyen kadın bu sebeple boşanabilir.

Darp suçu olarak bilinen ve kanuni tanımı kasten yaralama suçu olan eylen silahla yaralama olarak da karşımıza çıkmaktadır. İster silahla iste çıplak elle işlenen yaralama suçu sonucu bakımından ağırlaşmış nitelik kazanmışsa dava basit yargılama ile görülmez. Bu durumda şikayetten vazgeçme de geçerli olmaz. Kasten yaralama sonucu mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olmuşsa, ceza arttırılır.

Suç nedeniyle mağduriyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olmuşsa daha ağır cezaya hükmedilir. Bu saydığım hallerde şikayetten vazgeçme ile dava düşmez.

Tehdit Suçu

Eşler ararasında en sık işlenen suçlardan biridir. Bu suça ilişkin delillerinizi soruşturma sırasında ortaya koyarsanız suçu işleyen eş basit yargılama ile duruşma açılmaksızın ceza alır. Bu suç işlendiğinde ister adli makamlara bildirilmiş olsun ister olmasın, boşanma davasında hükme esas alınır. Bunun için suça birebir şahit olan tanık anlatımları, taraflar arasındaki yazışmalar delil olarak sunulmalıdır. Tehdit suçu işlenmişse buna dayalı olarak boşanma davasında tazminata hükmedilir. Suçu işleyen kişi tarafından karşı tarafın kendisini kışkırttığına dair iddialar hükme esas alınmaz.

Hakaret Suçu

Hakaret suçu da eşler arasında sıkça işlenen suçlardandır. Yine soruşturma aşamasında iyi delillendirildiği takdirde basit yargılama usulü gereği suçu işleyen eş aleyhinde duruşma açılmaksızın ceza verilir. Boşanma davasında en çok dile getirilen boşanma sebeplerinin başındadır. hakaretin küçük düşürücülük seviyesinin düşük olması boşanma davasında bu suça dayanılmayacağı anlamına gelmez. Boşanma davasında hakaret suçuna dayanabilmek için adli mercilere şikayette bulunulmuş olma şartı aranmaz. Hakareti boşanma davasında da delillendirerek boşanabilir ve tazminat alabilirsiniz.

ÖNERİ:Eşiniz hakaret ediyorsa ve bunu delillendirebilecek gibiyseniz sakın karşı hakarette bulunmayın. Karşı hakarette bulunulursa her iki taraf da ceza alır. Boşanma davasında da karşılıklı kusurda her iki tarafa da tazminat verilmez. Kışkırtma iddiaları da itibar görmez. Bunu göz önüne alarak yukarıda sayılan suçlarda karşılık vermeyip mağdur durumda kalmanız boşanma davası bakımından size yarar sağlar.

Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali Suçu

TCK m 134 e göre kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyleihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Eşler arasında birbirinin telefonunu inceleme, birbirinin mektuplarını okuma, evde ses kaydı alma, birbirlerinin maillerini okuma, bu mail ve mesajlardan ekran görüntüleri alma, özel hayatın gizliliğinin ihlali suçunu oluşturmaz.

Yargıtay 2 Hukuk Dairesi 2007/17220 E ve 2008/13614 K sayılı kararına göre “Ancak, evlilik birliğinde eşlerin, evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur. (TMK.m.185/3) Eşlerden birinin, bu alana ilişkin özel yaşamı, evlilikle bir araya geldiği ve birlikte yaşadığı hayat arkadaşı olan diğer eşi de en az kendisininki kadar yakından ilgilendirir. O nedenle, evlilikte; evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülükler alanı,  eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp, aile yaşamı alanıdır. Bu alanla ilgili de eşlerin tek tek  özel  yaşamlarının değil, bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan evliliğin yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının, birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konuta, eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek, eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz. Aksine, aile birliğine ilişkin ortak yaşanılan mekana davalının, meşru olmayan bir amaç için arkadaşlarını kabul etmesinde, aile hayatının gizliliğini ihlal söz konusudur.

İlginizi çekebilir:  Ailenin ekonomik varlığının korunması davası nedir, hangi koşullar altında açılır?

Yani Yargıtay Eşlerin birbiri arasında gizlisi saklısı olamaycağını, aile hayatının dışarıdaki 3 kişilere göre gizliliğinin korunması gerektiğini belirtmiştir.

Tarafların kendi elleriyle temin ettikleri mesaj görüntüleri, kamusal alanda çekilmiş fotoğraflar, eşin evde atıl durumda bıraktığı elektronik cihazda kurulu gmail üzerinden elde edilecek mailler, mesaj yazmaya üşenildiğimiçin atılan mesaj hükmündeki ses dosyaları mahkemede delil olarak kullanılabilir. Bunlar yasak delil kapsamında değildir.

Ancak eşin telefonuna casus program kurma suretiyle temin edilen yazışmalar, dedektif tutma suretiyle elde edilen fotoğraflar, kamusal alanda olsa dahi gizlice alınan ses kayıtları yasak delil kapsamındadır ve boşanma davasında delil olarak değerlendirilmez.

Ayrıca dedektif tutma güncel içtihatlar uyarınca eşler arasında suç olarak değerlendirilmekte ve cezaya hükmedilmektedir.

Eşini takip için dedektif tuttuğu tespit eidlen tarafa boşanma davasında kusur yüklenmektedir. Elde edilen deliller de davada kullanılamamaktadır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/1268 E.  2019/3978 K. sayılı ilamına göre “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı kadına yüklenen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış fiilinin ispatında kullanılan ve dedektif tarafından çekilen fotoğrafların hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle kusur belirlemesinde esas alınamayacağı, ancak yapılan yargılama ve toplanan diğer delillerden davalıya ait telefon görüşme dökümlerine göre davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun, ayrıca davacı erkeğin de dedektif tutmak suretiyle kusurluolduğunun, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının yine de ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA” karar verilmiştir.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2002/2-617E 2002/648K
Koca, eşi ile birlikte yaşadıkları mekanda ele geçirdiği eşine ait fotoğrafları, not defterini veya mektupları mahkemeye delil olarak verirse, bu deliller hukuka aykırı yollardan elde edilmediğinden mahkemede delil olarak değerlendirilir.

Şantaj Suçu

Eşler arasında sıkça görülen suçlardan biri de şantajdır. Genelde taraflar kendileri lehine daha avantajlı anlaşmalı boşanma şartları oluşturmak için şantaja başvurmaktadır. TCK madde 107 ye göre Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların
açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de bir yıldan üç yıla kadar hapis artı beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi  2015/3910 E.  2016/1129 K. sayılı kararına göre “Sanık M.. Y.. ve katılan mağdur E.. E..(Yörükoğlu)’nin bir süre evli kalarak ayrıldıkları, tarafların evli olduğu dönemlerde aralarındaki şiddetli geçimsizlikten dolayı sık sık ailevi sorun yaşadıkları, bu nedenle katılan Elif’in, sanık aleyhine boşanma ve katılma alacağı davası açtığı, sanık Mehmet’in, diğer sanıklardan temin ettği, katılan E…’e ait özel hayatına ait CD’lerdeki görüntüleri ileri sürerek, katılan E…’in kendisi aleyhinde açtığı şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve katılma alacağı davasından vazgeçirme çalıştığı olayda, sanıkların tevil yollu ikrarları, katılanların beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece sanığın üzerine atılı şantaj suçunun sabit kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup”..

Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi de şantaj suçunu işlemiş sayılı. Bu durumda boşanma davasında ileri sürebileceğiniz şeyleri önceden ortaya çıkarıp eşinize anlaşmalı boşanma konusunda baskı yaparsanız veya davasını geri çekme konusunda baskı yaparsanız haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz.

Konut dokunulmazlığının İhlali Suçu

Eşlerin birbiri aleyhinde konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işleme imkanları yoktur. Ne var ki eşlardan biri diğerini aldatma amacıyla eve 3. bir kişiyi getirirse, 3. kişi aldatılan eş bakımından konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işler. Eviniz zina amacıyla getirilen 3. bir kişinin varlığından eminseniz polis vasıtasıyla bu durumun tespitini isteyebilirsiniz.

Zina güncel kanunlara göre suç değildir. Zina boşanma sebebidir ve sizin bakımınızdan evliliğe bağlı haklarınızın ihlalidir. Evinizde eşiniz zina yapıyorsa polisten zina suçu gereğince evi basmasını isteyemezsiniz. Evinize eşiniz tarafından zina amacıyla getirilen 3. kişi sizin rızanız hilafında evde bulunduğundan konut dokunulmazlığı suçu işlenmektedir ve 3. kişinin bu sebeple ceza almasını sağlayabilirsiniz.

Eşinizle 3. kişi başka bir konutta veya otelde buluşmuşsa konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşmaz.

Boşanma davasında zina tespit edilirse zina nedeniyle boşanma talep edebilirsiniz ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ötrü 3. kişiye tazminat davası açabilirsiniz.

Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali Suçu

Eşler arasındaki mesajlaşmaların mahkemeye sunulması veya diğer eşin başka kadınlarla veya erkeklerle yazışmasının mahkemeye sunulması suç teşkil etmez.

İlginizi çekebilir:  İntihar nedeniyle boşanma

Yargıtay 12. Ceza Dairesi  2020/1483 E. 2024/2149 K. sayılı kararına göre “İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; olay tarihinde evli olan sanık ile katılan arasında ayrıca boşanma davasının devam ettiği, katılan ile patronunun ise evlilik birliğinde olması gereken sadakat yükümlülüğüne aykırı düşen ilişki yaşadıkları, bu ilişkinin varlığını gösteren whatsapp görüşmelerini katılanın oğlundan temin ederek boşanma davasında dosyaya delil olarak sunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 132. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince devam etmekte olan boşanma davasında dosyaya sunulan evrakların delil niteliğinde olduğunu düşünen ve katılanın olay tarihinde kayden eşi olan sanığın, suç işleme kastıyla hareket etmediği ve suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından yerel mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kararı kaldırılarak, sanığın beraatine karar verilmiştir. ………… oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,”..

Eşinizle olan yazışmalarınızı sosyal medyada yayınlamanız, baldızınızın “kızkardeşim de böyle bir manyak onun kusuruna bakma” diye attığı mesajın ifşası haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçunu oluşturur. Veya eşinizin whatsapp dedikodu grubunda başka birinin eşi hakkında dedikodu yapıldığını gördüğünüzde bu yazışma silsilesini dedikodusu yapılan kişiye yollamanız haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçunu oluşturur. Veya eşinizintelefon görüşmelerinin ses kaydını alıp sosyal medyada yayınlarsanız bu da haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçunu oluşturur.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1714 E. 2014/18859 K sayılı ilamına göre “Sanığın, ortalama 5 senedir gönül ilişkisi yaşamış olduğu katılan Selvi ile yapmış olduğu hususi bir telefon konuşmasını kaydederek, rıza olmaksızın katılan Selvi’nin eşi katılan Murat’a göndermek suretiyle ifşa etmiş olduğu vakada;sanığın, tarafı olduğu haberleşmenin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın açıklaması sebebiyle,eylemin TCK’nın 132/3. maddesine uyan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu..”

Bu şekilde davranışta bulunan kişiye boşanma davasında kusur yüklenir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Eşinizin sizi eve kilitlemesi, arabaya kilitlemesi, kaçırmaya çalışması hürriyeti yoksun kılma suçunu oluştururur.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi  2020/10111 E.  2023/6626 K. sayılı içtihadına göre ” Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık … ile mağdure …’nin olay tarihinde aralarındaki boşanma davası nedeniyle ayrı yaşadıkları, sanığın mağdure eşi ile konuşmak için, hakkında verilen hüküm temyiz edilmeden kesinleşen diğer sanık ile birlikte mağdurenin yaşadığı evin önüne geldiği, çöp dökmek için dışarı çıkan mağdureyi kolundan tutarak zorla arabaya bindirdikleri sırada mağdurenin abisi ve yakınlarının müdahalesi ile fırsatını bulan mağdurenin araçtan inerek kurtulduğu olayda sanık …’in cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüste bulunduğu anlaşılmakla sanığın 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde aynı Kanunun 109 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.”

Eşiniz sizi bir yere kapattıysa, telefona ulaşabiliyorsanız polisi arayın ve kapıyı açtırtın. Boşanma davasında bu eylem de eşinize kusur olarak yüklenecektir ve de açılacak ceza davasında ceza alacaktır.

Cinsel Saldırı Suçu

Tecavüz suçu eşler arasında işlendiğinde de ceza verilir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/7999 E.  2018/19313 K. sayılı kararına göre “Dairemizin anılan kararına konu “Kasten Yaralama” eyleminin TCK’nin 102/2. maddesinde yer alan eşe karşı işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturması şikayet şartına bağlı olan “Cinsel Saldırı” suçunun işlenmesi sırasında gerçekleştirilen ve şikayet koşuluna bağlı olmayan TCK’nin 86/1 ve 86/3-a maddeleri kapsamında kalan eşe karşı kasten yaralama eylemi olduğu, TCK’nin 102. maddesinde yer alan cinselsaldırı suçunun yasal unsurları arasında yer alan “cebir” kavramının “mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde” olması gerektiği, fail tarafından cinselsaldırı suçu işlenirken uygulanacak cebir ve şiddetin mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde olması halinde, bu eylemin cinselsaldırı suçunun cebir unsuru sayılacağı, bu ölçünün ötesinde uygulanacak cebirin ise, müstakilen kasten yaralama suçunu oluşturacağı ve failin cinselsaldırı suçu ile birlikte kasten yaralama suçundan da cezalandırılması yoluna gidileceği; kaldı ki 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı kanun’un 58. maddesi ile TCK’nin 102/4. maddesinde yapılan değişiklik ile “Cinselsaldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” şeklindeki düzenlemede kastedilenin, TCK’nin 86/2. maddesi dışında kalan kasten yaralama suçları olduğu, mevcut açıklamalar ışığında somut olayda sanığın mağdur olan eşine karşı uyguladığı cebir ve şiddetin TCK’nin 86/1 ve 86/3-a maddeleri kapsamında kalmakla, cinselsaldırı suçunun unsuru olan “direncin kırılması” ölçütünün ötesine geçmekle müstakilen cezalandırılması gereken “Kasten Yaralama” suçunu teşkil ettiği anlaşılmakla, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2018 tarih ve 2015/18206 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİNE….”

Yukarıdaki kararda da görüleceği üzere tarafların nikahlı olması tecavüzun suç teşkil etmeyeceği anlamına gelmez. Bu suç şikayete bağlıdır. Boşanma davasında da hükme esas alınır.

5/5 - (1 vote)

Paylaş:

Daha Fazla Yazı

Mesaj Gönderin

samsun avukat ayşe deniz oral boşanma avukatı

Hukuki sorunlarınızda yanınızdayız

Çalışma Alanları