Düğün Altınları Kimin Hakkı?
Evlilik sürecinde, özellikle düğün merasimlerinde takılan altınlar, ziynet eşyaları ve paralar boşanma davalarında önemli bir tartışma konusu haline gelebilmektedir. Yargıtay’ın yıllar içinde değişen içtihatları ile birlikte “düğün takıları kime aittir” sorusu artık daha teknik ve ispat ağırlıklı şekilde cevap bulmaktadır. Bu yazıda, boşanma halinde düğün altınlarının iadesi davası, ispat yükümlülüğü, güncel yargı kararları ve pratik öneriler detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Düğün Altınları Kime Aittir?
Kadına Takılan Ziynet Eşyaları
Kadına düğünde takılan tüm altınlar, para ve ziynet eşyaları, kim tarafından takılmış olursa olsun kadına ait kabul edilir.
Erkeğe Takılan Altınlar
Erkeğe takılan çeyrek, gram altın ve nakit paralar ise erkeğe ait sayılmaktadır. Ancak burada önemli bir istisna vardır: Eğer erkeğe takılan ziynet eşyası kadın süs eşyası niteliğindeyse (örneğin damadın yakasına bilezik takılması gibi), bu durumda o ziynet de kadına ait kabul edilir.
Hani Hayat Müşterekti?
İslam hukukunda mehir vardı. Mehir islamiyette nikah sözleşmesinde açığa kavuşturulması gerekne bir kavramdır. Kadını mehir hakkından cebren veya unutturarak mahrum bırakmak da yasaktı. Medeni kanunda her ne kadar mehir yoksa da yazılı şekilde yapılan ve taraflarca imzalanan mehir senetleri geçerlidir. İmam nikahında imamın baştan savma işlemi nedeniyle yazılı şekilde yatırılmayan mehir sözleşmeleri ile kadının bu hakkı elinden alınmaya başlanmıştır. Bu nedenle yargı, boşanma davalarında bu hakkı dolaylı olarak yerine getirmeye çalışmaktadır.
Ayrıca kanunen şahsi eşyalar kişiye aittir. Kadının saç tokası kadına erkeğin traş makinası erkeğe aittir. bunun gibi küpe bilezik yüzük gibi eşyalar kadının şahsi süs eşyası olduğundan kadına aittir.
Sandığa, Tepsiye veya Ortak Alana Konulan Altınlar
Düğün sırasında sandığa, tepsiye veya kurdeleye takılan ziynet eşyaları ya da nakit paralar, taraflardan herhangi birine özgülenmemişse, ortak mal kabul edilir. Ancak yine de bu ziynetlerin kadın ziyneti niteliği taşıyıp taşımadığına dikkat edilir.
Örneğin:
- Sandığa atılan gram altınlar → Ortak mal
- Sandığa bırakılan bilezik, yüzük, küpe gibi süs eşyaları → Kadına ait
Düğün Yapılmamış Olsa da Altın Davası Açılabilir mi?
Evet. Boşanma sürecinde altınların iadesi sadece düğünle sınırlı değildir.
Aşağıdaki durumlarda da ziynet alacağı davası açılabilir:
- Kadının bekarken edindiği altınlar
- Evlilik sırasında alınan ziynet eşyaları
- Nişanda, kınada takılan altınlar
- Mirasla kadına intikal eden altın ve ziynetler
Bu tür ziynet eşyaları da kadının şahsi malı sayılır. Eğer kadın bu ziynetleri eşiyle birlikte kullanma niyetiyle vermemişse, yani “hibe” söz konusu değilse, bu ziynetlerin iadesini talep edebilir. Yani altın iadesi için altının düğünde takılması gerekmemektedir.
Ziynet Eşyalarının İadesi Davası Açarken En Önemli Delil Nedir?
Düğün altınlarının iadesi davasında mahkemeye sunulması gereken en önemli delil düğün videoları ve fotoğraflarıdır. Bu görüntüler sayesinde bilirkişi, kimlere ne tür ziynetler takıldığını tespit edebilir.
Neden Düğün Görüntüleri Çok Önemlidir?
- Altınların kime takıldığını belgelemek için en güçlü delildir.
- Bilirkişi, video kaydı üzerinden altınların sayısını ve niteliğini belirleyebilir.
- Görüntülerdeki eksiklik ya da belirsizlik, davanın reddine yol açabilir.
Düğün Görüntüleri Nasıl Saklanmalı?
Öneri 1: Asla Silmeyin
Evlilik sona erse bile, düğün videolarını ve fotoğraflarını asla silmeyin. Kızgınlıkla nikah cüzdanınızı yırtabilirsiniz ama görüntüleri yok etmeyin. En önemli hukuki deliller arasında yer alır.
Öneri 2: Dijital Yedek Alın
- Bulut depolama (Google Drive, iCloud vb.)
- E-posta ile kendi adresinize gönderme
- Harici disk ve USB bellek
- Fiziksel kasada saklama
Öneri 3: Çevrenize Dağıtın
CD, USB gibi yedekleri birden fazla tanıdığınıza verin. Olur da kendi arşiviniz silinirse, onlardan geri alabilirsiniz.
Öneri 4: Evlilik Olmasa da Saklayın
Düğün yapılmamışsa dahi, altınlar takılıyken çekilen fotoğraflar değerli delillerdir. Bu nedenle nişan, kına veya diğer özel günlerde takılan altınlar da belgelenmeli ve saklanmalıdır.
Düğün Videosunda Neler Olmalı?
- Takı merasimi yakın plan çekilmeli
- Gelinin takıları net biçimde görünmeli
- Sandığa atılan altınlar açıkça belgelenmeli
- Kameramanla özel olarak bu konuda konuşulmalı
Altın Davası Açarken Unutulmaması Gerekenler
- Davadan önce delil tespiti yapılabilir.
- Görüntü yoksa, şahit beyanı ile ispat mümkündür.
- Kadına ait olduğu iddia edilen ziynetlerin hibe edilmediği, rızası hilafına alındığı ispatlanmalıdır.
- Dava, evliliğin boşanma ile ya da ölümle sona erdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.
Sık Sorulan Sorular (FAQ)
Düğünde takılan altınlar kime aittir?
Kadına takılan tüm altın ve paralar ona aittir. Erkeğe takılan para ve çeyrek altınlar erkeğe aittir. Ancak erkeğe takılan kadın süs eşyaları (bilezik gibi) kadına aittir.
Sandığa konan altınlar paylaşılır mı?
Taraflar arasında eşit şekilde paylaşılır. Ancak ziynet niteliğindekiler kadına aittir.
Düğün yapılmadıysa da altın davası açılabilir mi?
Evet. Bekarlıktan getirilen, evlilik sırasında alınan veya miras kalan altınlar da kadının hakkıdır.
Görüntü yoksa ne yapılabilir?
Şahit beyanlarıyla altınların varlığı ve kime ait olduğu ispatlanabilir.
Düğün videosu zorunlu mu?
Zorunlu değil ancak en güçlü delildir. Video varsa bilirkişi izlemesiyle altınların cinsi ve miktarı belirlenir. Video olmadığı durumlarda şahitler miktar ayar ve gram hakkında çelişkili konuşursa dava reddedilebilir.
Düğünde Takılan Altınların İadesin Davası Açmak İsteyenlerin Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Husus Nedir?
Ziynet eşyalarının iadesi için dava açılmadan önce düğün fotoğraflarının ve düğün videolarının güvenli bir yere alınması ve dava ile birlikte mahkemeye sunulması gerekmektedir. Bu nedenle evden ayrılan taraf her kim olursa olsun muhakkak düğün videolarının ve düğün fotoğraflarının birer örneğini almalıdır. Düğün videosu çekilirken de her türlü ihtimale binaen konuklardan bazılarının da çeşitli açılardan takılanları çekmesi önemlidir. Çünkü kimi davalarda video kayıtları incelendiğinde takı takılırken kameramanın konukları çektiği görülmüştür. Yine bazı durumlarda kamera kaydı için tutulan kişinin kayıtları kaybettiği görülmektedir. Kameramanın bilezik takanları çekip sandığa altılan altınları es geçtiği vakalar olabilmektedir. Veya gelinin ilginç yaka modelinde gelinlik giymesiyle takılan takıların gelinlik içinde görünmez hale geldiği bu nedenle taspit yapılamadığı vakalar olmaktadır. Bu nedenle düğün görüntülerinin çeşitli başka kişilerce çekilmesi, çekilen görüntülerin, evlilik kaç yıl sürerse sürsün, boşanmayla veya ecelle bitmesi halinde dahi evliliğin bitiminden itibaren 10 yıl boyunca saklanması önemlidir.
Öneri 1:Deprem ülkesi olan Türkiye’de düğün görüntülerini mail adresinizde, bulut hesabınızda ve ayrıca varsa kasanızda saklamanızı öneririm.
Öneri 2:Evlilik olağan şekilde yaşanıp tarafların eceliyle ölmesi halinde dahi edinilen mala düğün altınlarıyla katkı yapıldığına ilişkin bir iddia öne sürülecekse, mirasçıların katılma payı alacağı davaları gündeme geldiğinde yine bu düğün videolarının bilirkişi tarafından incelenmesi gerekebilecektir.
Öneri 4: Düğün yapılmamışsa da evliliğin boşanma veya ecelle bitmesi halinde altınlardan ötürü hak kaybına uğramak istemeyen kişi altınlar takılıyken çekilmiş fotoğraf ve videolarını saklamalıdır.